Yaşanan sarsıntı felaketi elbet en çok bayanları ve çocukları etkiledi. Bayanlar, bir yandan yaşadıkları acılarla boğuşup bir yandan da çocuk, hasta ve yaşlı bakımı dahil ağır bir yük sırtlanırken, bilhassa ailelerini kaybeden çocuklar da derin bir travmayla karşı karşıya. İşte bu durumu dikkate alan sanatkarlar, sanat kurumları ve dernekler de onlara dayanak olmak için birbirinden pahalı kampanya ve projelere imza atıyor. Bunlardan biri de Düzgünlük İçin Sanat Derneği… Dernek, depremzede bayanların sosyalleşebilecekleri, birlikte sanatsal etkinliklerde bulunabilecekleri, mahremiyet elde edebilecekleri, dinlenebilecekleri ve çocuklarını sanatla buluşturabilecekleri alanları kapsayan “Kadın ve Çocuk Dostu Alan” projesini hayata geçirdi. Dernek tarafından Psikiyatrist Dr. Rahşan Düren ile Sosyolog ve Eğitmen Aslı Sağal’ın danışmanlığında başlatılan projeyle bayan ve çocukların gereksinimleri giderilmeye
çalışılacak.
TRAVMADAN UZAKLAŞMALARI SAĞLANACAK
Projenin birinci durağı, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin takviyesiyle Hatay’da bin 200 kişinin yaşadığı Mavi Çadır Kent oldu. Projenin destekçisi bir yatırım firmasının dayanağıyla kurulan birinci alana çadırların yanı sıra çamaşır makineleri, buzdolabı, televizyon, kıyafet vb. tüm temel muhtaçlık materyallerinin temini sağlandı.
Projeyle ilgili bir kıymetlendirme yapan Uygunluk İçin Sanat Derneği İdare Konseyi Lideri Selin Bozkurt, “Derin bir ıstırap içindeyiz. Felaketin yaşandığı birinci günden itibaren dernek olarak elimizden gelen tüm dayanağı bölge halkına ulaştırmaya çaba ediyoruz. Depremzede sanatkarlarımızı da düşünerek başladığımız yardım faaliyetlerini büyütme kararı aldık. Bölgede aktivite alanlarının yanı sıra sohbet yerleri, çamaşır odaları, açık mutfaklar, kıyafet değişim kabinleri de yer alacak. Aktivite alanlarında bayanlar için el işi, dikiş, müelliflik, fotoğraf, boyama, seramik ve heykel atölyeleri; çocuklar için de tiyatro, drama, koro, fotoğraf. boyama, heykel, müelliflik, kukla ve bez bebek atölyeleri düzenlenecek. Böylece onları travmadan uzaklaşabileceği alanlara ağırlaşarak yaşadıkları acıyı bir nebze de olsa azaltmayı, o bölgedeki hayatı elimizden geldiğince olağanlaştırmayı hedefliyoruz” dedi.
İpek Kıraç
SUNA’NIN KIZLARI DEPREMZEDE KIZ ÇOCUKLARININ YANINDA
Suna ve İnan Kıraç Vakfı çatısı altında yer alan Suna’nın Kızları teşebbüsü, sarsıntıdan etkilenen bölgelerde başta 11-18 yaş kız çocukları olmak üzere tüm çocukların gereksinimlerini gözeten inançlı alanlar kurmak üzere harekete geçti. Bu kapsamda sarsıntı bölgelerindeki süreksiz yerleşim alanlarında Mayıs sonuna kadar üç farklı merkezin kurulması, bölgenin gereksinimleri doğrultusunda merkez sayısının 10’a çıkartılması planlanıyor. Kurulacak merkezlerle; çocukların okul terk riskine karşı, eğitim ve öğrenmeden uzak kalmalarının engellenmesi; akranlarıyla bir ortaya gelebilmeleri ve toplumsallaşmaları için inançlı alanlar oluşturulması; çocukların gelişimlerini desteklemek üzere spor ve sanat odaklı çalışmalara alan açılması hedefleniyor.
Özellikle ergenlik periyodundaki kız çocuklarının afetlerden olumsuz etkilenen kümeler ortasında birinci sıralarda yer aldığına dikkat çeken Suna’nın Kızları teşebbüsünün kurucusu İpek Kıraç, şu açıklamayı yaptı: ‘‘Çocuk yaşta erken ve zorla evlendirmeler, çocuk personelliği, okuldan kopuş ve istismar riskleriyle karşı karşıya kalma mümkünlüğü afet ve kriz vakitlerinde daha da artar. Muhtemel risklerin önüne geçmek için kız çocukların akranlarıyla birlikte vakit geçirebilecekleri, gerektiğinde çocuk müdafaa hizmetlerine süratli ve kolay halde erişebilecekleri ve gelişimsel gereksinimlerinin karşılanacağı inançlı alanlar oluşturmak büyük değer taşıyor. Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı ve bir ortada çalıştığımız sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği halinde hayata geçireceğimiz merkezlerde uzun vadeli destekleyici programlar uygulamayı hedefliyoruz. Ürettiğimiz program ve modellerin başta kız çocukları olmak üzere tüm çocuklara yarar sağlayacağını umut ediyoruz.”