Ankara Sanayi Odası (ASO) İdare Heyeti Lideri Seyit Ardıç, mart ayı meclis toplantısında konuştu. Ardıç “İşletme sermaye muhtaçlığı ve firmaların finansmana ulaşabilme zorlukları artıyor” dedi.
Konuşmasında sarsıntının 2023 yılında büyümeyi yüzde 1,4 negatif istikamette etkileyeceği kestirim edildiğini söyleyen Ardıç, Merkez Bankası’nın, Varlık Fonu şirketlerinin ve kamu bankası genel müdürlüklerinin İstanbul Finans Merkezine taşınma kararı tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
‘FİNANSMANA ULAŞMA ZORLUKLARI ARTIYOR’
Ardıç, iç ve dış talepteki yavaşlamanın iktisadi faaliyetleri zayıflattığını söyleyerek, “Enflasyonun yarattığı belirsizlik, yatırım ve sağlam mal satın alma konusunda utangaç davranılmasına neden oluyor” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmasında, “İşletme sermaye gereksinimi ve firmaların finansmana ulaşabilme zorlukları artıyor” diyen Ardıç, özel bankaların piyasayı fonlamada çekimser kalmasının değerli bir sorun olduğunu lisana getirdi.
‘MERKEZ BANKASININ ÖNLEMLERİ KÂFİ DEĞİL’
Ardıç, Merkez Bankası’nın stratejilerine ait şunları söyledi:
“Merkez Bankası tarafından döviz kuruna karşı alınan önlemlerin tek başına kâfi olmadığını düşünüyorum. Merkez Bankası’nın bilhassa üretimin devamlılığı açısından gerçek dalın öncelikleneceği bir para siyasetine tartı vermesi beklentimiz.
Son günlerde iktisat medyasında sıkça lisana getirilen ikili kur uygulaması şayet hayata geçirilecek ise, üretici ve ihracatçılar gözetilerek devreye alınması gerekli.”
KAVCIOĞLU: TİCARİ KREDİ KULLANIMI ARTTI
TCMB Lideri Şahap Kavcıoğlu da ASO meclis toplantısında konuşma yaptı.
Bir taraftan kredilerin hacmi artarken, başka taraftan kredi kompozisyonunda ihracat ve yatırım kredilerinin yükünün arttığını belirten Kavcıoğlu, “2022 yılında TL ticari kredi kullanımı güçlü bir gelişim göstermiş ve 2021 yılı kullanım meblağının yaklaşık 5.5 katı seviyesinde gerçekleşmiştir” dedi.
Kavcıoğlu’nun konuşmasından öne çıkan öteki kısımlar şöyle
* Toplamda 150 milyar TL kullandırdığımız Yatırım Taahhütlü Avans kredilerinin cari istikrara yatırımlar tamamlandıktan sonra yılda 5 milyar dolardan fazla katkı vermesi beklenmekte.
* 2023 yılında global talebin toparlanmasıyla birlikte büyümenin yapısındaki gelişim sürecinin güçleneceğini öngörüyoruz.
* Kalıcı cari fazla kapasitesinin artışı için ihracat kapasitemizi geliştirmemiz gerekmekte.
* Uyguladığımız siyaset çerçevesi enflasyonu düşürme gücüne sahip.
* Enflasyondaki düşüş süreci, iktisadımızı tehdit eden birçok büyük şokun gerisi arkasına yaşandığı bir ortamda yaşanmakta.
* Maksatlara ulaşmak için finansmanın yatırımları destekleyici nitelikte olması ve kredi kompozisyonun iktisattaki arz-talep dengesizliklerini giderecek tarafta gelişmesi gerekmekte.
* Ocak-Mart devri prestijiyle TL ticari kredi kullanımı 2022 yılının birebir devrine kıyasla yaklaşık 1.5 kat artarken, KOBİ kredileri birebir periyotta 2 kattan fazla artış kaydetti.
* Geldiğimiz noktada finansman maliyetlerindeki düşüşün kalıcı olduğunu ve finansal öngörülebilirliği artırdığını söyleyebiliriz.
* Önümüzdeki devirde sürdürülebilir ve kalıcı fiyat istikrarı perspektifiyle oluşturulan liralaşma stratejisi kararlılıkla uygulanmaya devam edilecek.
* Gerileyen siyaset faizlerinin sunduğu uygun finansman maliyeti imkânlarından gayeli kredi politikalarımızı ihracat ve yatırım kapasitesini destekleyecek formda geliştirmeyi sürdüreceğiz.
* 2022 son çeyrekte barizleşen güç fiyatlarındaki gerilemeyle ile birlikte 2023 yılında dış ticaret açığının azalması beklenmekte.
* Özetlediğim ekonomik performans, korunması gereken bir yatırım ve üretim ivmesine yaklaştığımızı göstermekte.
* Ülkemiz, dış istikrarını daima bir fazlayla sağladıktan sonra döviz piyasalarındaki arz-talep istikrarı kalıcı bir istikrara kavuşacak. (REUTERS)