Son yıllarda insanlığın karşılaştığı en büyük meselelerden biri haline gelen iklim değişikliği üzerine araştırmalar ve çalışmalar devam ederken bilim insanları son olarak Antarktika buzuna ve sera gazı emisyonlarına dikkat çekti. Yeni bir çalışmaya nazaran; Antarktika buzunun erimesi, büyük bir derin okyanus akıntısını 2050 yılına kadar yüzde 40 oranında yavaşlatabilir ve dünyanın iklimini asırlarca değiştirebilir.
Bilim insanları, sera gazı emisyonları mevcut düzeylerinde devam ederse, okyanusun en derin kısımlarındaki akıntının yalnızca 30 yıl içinde yüzde 40 oranında yavaşlayabileceği konusunda uyarıyor. Bu durum da zincirleme bir etkiyi harekete geçiriyor: Deniz ömrünü hayati besinlerden yoksun bırakacak, hava durumunu değiştirecek ve deniz düzeylerini daha da yükseltecek.
DENİZ HAYATINI TEHDİT EDİYOR
Avustralyalı araştırmacılardan oluşan takım, önemli sonuçlardan kaçınmak için emisyonların bu on yılda süratle düşmesi gerektiğini söyledi. Bunun yapılmaması halinde daha fazla deniz ömrü yok olabilir, okyanus ısıyı emmek ve tutmakta zorlanabilir ve buz kaybı daha da hızlanabilir.
Avustralya hükümetinin Commonwealth Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Kuruluşu’nda okyanus bilimci olarak misyon alan Dr. Steve Rintoul, “Doğrudan ölçümler, derin okyanusun ısınmasının sahiden de başladığını doğruluyor” dedi.
Dünyada, okyanusun en derin kısımlarına batacak kadar soğuk ve ağır su üreten çok az yer var ve Antarktika’da da bu türlü dört yer bulunuyor. Her yıl yaklaşık 250 trilyon ton su, kıtanın yakınında 4 bin metre altındaki derinliklere batarak çok soğuk, çok tuzlu ve oksijen açısından varlıklı su haline geliyor.
Bununla birlikte, Antarktika deniz buzunun erimesindeki artış, tuzluluk düzeylerini düşürüyor, bu nedenle suyu daha az ağır ve daha az batabilir hale getiriyor. Bu da besin açısından varlıklı suyun olağan formda yer değiştirmediği ve derin Hint, Pasifik ve Atlantik Okyanusu’ndaki başka yerlere yayılmadığı manasına geliyor.