Uluslararası Para Fonu (IMF) son Global Ekonomik Görünüm Raporu’nda, yüksek enflasyona reaksiyon olarak sıkılaşan para siyasetlerinin gevşemesinin ve faiz oranlarının pandemi öncesi düzeylere dönmesinin mümkün olduğunu kaydetti.
Faiz oranlarının bu düzeylere ne kadar yaklaşacağının daima olarak artan bütçe açığı ve borçlar ya da finansal parçalanma içeren alternatif senaryoların gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine bağlı olduğu söz edildi.
Raporda dünya genelinde kamu borcunun gayri safi yurt içi hasılaya oranının Covid 19 pandemisi sırasında yükseldiği ve yüksek kalmaya da devam edeceği söylendi. Raporun üçüncü kısmında düşük faizin kamu borçlarıyla çabayı kolaylaştıracağı belirtildi.
ARTAN KAMU BORÇLARIYLA NASIL UĞRAŞ EDİLİR?
IMF tarafından yayımlanan raporda “Artan kamu borçlarıyla nasıl gayret edilir?” başlıklı kısımda ekonometrik tahlillere dayanan ve tarihi tecrübelerin gözden geçirilmesiyle üç ana sonuca ulaşılıyor.
Bu sonuçlar ise şöyle sıralanıyor:
-Zamanlanmış ve uygun halde tasarlanmış mali düzenlemelerin borç oranlarını kalıcı bir biçimde düşürme mümkünlüğü yüksektir.
– Bir ülke borç meşakkati içinde olduğunda mevcut borcunu ödeme şartlarının tekrar müzakeresinin, mali konsolidasyonu ve ekonomik büyümeyi desteklemeye yönelik siyasetlerin borç oranlarının düşürülmesinde kıymetli ve uzun vadeli bir tesiri olabilir. Alacaklılar ortasında uyum temeldir.
-Son olarak, ekonomik büyüme ve enflasyon tarihi olarak borç oranlarının düşürülmesine katkıda bulunmuştur.
IMF raporda, “Kalıcı enflasyonist baskılar, “uzun müddet yüksek” bir faiz oranı ortamı riski oluşturur. Fakat, daha uzun bir vakit diliminde ve enflasyon baskıları yatıştıktan sonra, istikrar gerçek faiz oranlarının, gerçek borç ödeme maliyetlerinin denetim altında tutulmasına yardımcı olması gereken yapısal güçler nedeniyle düşük kalması beklenmektedir” sözlerine yer verdi.