Önceki gün kabine toplantısının akabinde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Erdoğan’ın yaptığı açıklama milyonlarca emeklide büyük hayal kırıklığı yarattı. Erdoğan, emeklilere rastgele bir artırım açıklamazken, kasım ayı başında çalışmayan emeklilere tek seferlik 5 bin TL ödeme yapılacağını açıkladı. Erdoğan’ın “Emekli olup, fiilen çalışmaya devam eden emeklilerimizi bu düzenlemenin dışında bırakıyoruz” açıklaması ise yansılara neden oldu.
SÖZCÜ, KONYA’DA EMEKLİYE MİKROFON UZATTI
SÖZCÜ muhabiri, Erdoğan’ın 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 72,99 oy aldığı Konya’da vatandaşlara mikrofon uzattı ve, “Emeklilere tek seferliğine verilen 5 bin lirayı kâfi buluyor musunuz? Emekliler ortasında çalışan ve çalışmayan ayrımı hakkında ne düşünüyorsunuz” diye sordu. İşte emekli vatandaşların verdiği karşılıklar:
“ASIL EMEKLİLERİ ÇALIŞTIRMAMALARI LAZIM”
Süleyman Aksak: Bununla ilgili ne düşünüyüm? Emekli niçin çalışıyor diye düşünmeleri lazım. Asıl emeklileri çalıştırmamaları lazım. Adam yıllarca prim ödemiş, sonra emekli olmuş, 60 yaşında hala endüstrilerde sürünüyorsa hala bu bizim ayıbımız. Adam niçin çalışıyor diye sorması lazım. Maaş verip vermemesi çok kıymetli değil ki! Bana artırım vermesin. Ekonomiyi düşürsün, marketin ateşi, ekmek, soğan, patates düşsün. Ben artırımı ne yapıyım? Bugün 5 bin lira verse anca bir markete girer emekli.
İsmini vermek istemeyen vatandaş: Allah razı olsun. Ben de bir emekliyi, çalışmıyorum. Cumhurbaşkanımızdan son derece memnun ve mutluyum. Geçinebiliyorum, zahmet yok. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin.
“ÇELİŞKİLİ BİR DURUM”
Kadir Kapıcı: Bence mantıklı. Çalışan adam iki çift maaş almış oluyor. Ben çalışmıyorum bana 5 bin lira. En azından ufak tefek bir problemimi halleder. 6. ayda bir artırım yapacakları lakin yapmadılar. Yapsalardı düzgün olurdu. Zira her şeye artırım geliyor ancak emekliye artırım vermiyor. 7 bin 500 lirayla ben nasıl geçineceğim? Emekli maaşının taban fiyattan düşük olmaması lazım.
İsmini vermek istemeyen vatandaş: Şayet gerçekleşirse teşekkür ederiz. Artık yapacağımız bir şey yok. O denli karar almışlarsa devlete karşı çıkacağımız bir şey yok.
Perihan Çelikendazede: Biraz çelişkili bir durum. Çalışanlara da verse yeterli olurdu lakin demek ki ayarlayamadı. Emeklinin durumu çok makûs. Şahsen kendi adıma çok makûs. Zira ben iki aileye bakıyorum. Onun için çok zorlanıyoruz. Yalnız olsam yönetim ediyor, bol bol kâfi de yalnız olmayınca çok zorlanıyoruz.
“EMEKLİLER AĞLIYOR”
Serpil Hanım: Çalışan emeklilere verilmemesi olabilir. Çalışıyor sonuçta, tahminen o denli düşünmüşlerdir. Çalışmayan emeklilere tahminen çok daha fazla muhtaçlık duyulduğunu öngördükleri için veriyorlardır. Bence ölçü kâfi lakin bir seferle kalmamalı. Ortada bu türlü jestler yapılmalı. Emeklilerin hayat standartları bence yükseltilmeli. Zira mesken kiraları, mesken satın alma eskisi üzere değil artık. Evvelden mesken sahipleri çık dediğinde beşerler o kadar üzülmüyorlardı nasıl olsa bir mesken bulur giderim diye. Ancak şu durumda kiralık mesken bulmak çok güç. Emeklilerin aldığı maaş kâfi değil. Emeklilerin ömür standartlarının yükseltilmesi gerekir.
Gülşen Hanım: Çalışmayan emekliler zati aç. Emeklileri düşünmeleri lazım. Bakın ben emekliyim, muhakkak yetmiyor. Hayat o kadar değerli ki para yetmiyor. Her sabahın günü artırım geliyor. Bu emeklilere katiyen yetmez. Emekliler ağlıyor. Biraz emeklileri düşünmesi lazım. Meskenin kirası 10 bin lira olmuş. Bir de kirayı artırmak için kiracıları çıkarma yöntemindeler. Olacak iş değil. Buna biraz tedbir almaları lazım ki hayat düzelsin.
“AYRIM YAPILMAMALI”
İkram Akkoyun: Her şey hoş. 5 bin lira bir garibanın yardımına koşar. Ama 5 bin lirayla iş bitmiyor ki. Ayrım olmaması gerekiyor. Bence herkese verilmesi gerekiyor. Mesela memurlara verilen emekli maaş artırımı bize verilmedi. Aldığımız 9-10 bin lira maaşla 15 bin liraya mesken kirası veren adam nasıl geçinecek. Hayat kaideleri o kadar zorlaştı ki… Ben 78 yaşındayım, çalışacak durumum yok aldığım 10 bin lirayla nasıl geçineceğim. Bunun yanında Türkiye’nin içerisinde bulunan bütün yabancılar bizim ülkemizdeki garibanlardan daha hoş geçim sağlıyorlar. Zira onlar iş, mesken sahipleri oluyorlar, her şeyi alıyorlar. Bizim insanımız çok şeyden yoksun kalıyor, hiçbir şey yapamıyor. Bence çalışana da verilmeliydi, onun da aldığı fiyat tahminen yetersizdir. Benim kanaatim, herkese verilmesi, gerekiyordu. Ayrım yapılmamasını istiyorum.
Cafer Ballı: Fikrime nazaran bugün emekli maaşının 15 bin liradan aşağı olmaması lazım fakat 7 bin 500 lira alıyorum. Ve artı çocuğum böbrek hastası. O da malulen emekli bir yerde çalışamıyor. Onun da 2-3 çocuğu okula gidiyor, geçim telaşı çok zorlaştı. O da sıkıntı geçiniyor, ona da ben bakıyorum. Meskenimi, otomobilimi verdim oturuyorum. Ben hayatımdan mutlu değilim. Verdiği maaş tatmin etmiyor. Verdiği 7 bin 500 lira. Ekmek olmuş 7 lira. Yalnızca vatandaşın yarısı yeterli yarısı makûs geçinsin diye düşünmüyorum. Daima birlikte güzel olarak gidelim.
“ARTIK TAHAMMÜLLER HUDUTLARI ÇOKTAN AŞILDI”
Orhan Toprak: 3-4 ay düşüne düşüne bu orta formülü buldular. Yetersiz, pansuman dahi olacak bir şey değil. 6. aydan bugüne kadar emekli yüzde 25 artırımla geçimini idame ettirmeye çalışıyor. Daha yılbaşından sonrasını da hesap edersek 4 aylık bir mühlet var. Artık tahammül hudutları çoktan aşıldı. Çalışan emeklilere hatta bu dul ve yetimlere bir kesinti biçiminde nakledilecek. Bu da moral bozucu bir haber oldu. Hiç gerçek hareketler değil bunlar.
Kasım Akçay: Hiç yoktan güzel lakin 5 bin liraya Türkiye’de ne alınır bilemiyorum. Gelirken ben de hesapladım, herhalde 2,5 gram altın alınır ya da buradan kalkar Eskişehir’e kadar masraf bir de geri gelirsin. Diğer bir şey yapamazsın. Bir kerelik olan bir şeyden hiçbir şey anlaşılmaz. Lakin hiç yoktan uygundur. Çalışan emekliye ikinci bir çıkar olduğu münasebetiyle vermiyorlardır fakat tekrar de Allah razı olsun.
