Yılmaz Erdoğan 50 binden fazla vatandaşımızın hayatını kaybettiği zelzelelerin akabinde yazdığı şiiri Twitter hesabından yayınladı.
Büyük yıkımın yaşandığı Antakya’daki manzaralar üzerine şiirini seslendiren Erdoğan’ın suskunluğunu zelzelenin 50. gününde, tabiata gönderme yaptığı şiirle bozması yansılara neden oldu.
Yapılan paylaşımlardan kimileri şöyle:
* Zelzelenin olduğu günden beri tam 50 gündür ağzını açıp tek bir söz bile etmeyip kabuğuna çekilip şiir mi yazdın? Sanata edebiyata asla karşı değilim ancak senin üzere samimiyetsiz ve çıkarcılara karşıyım. 50 gün sustuğun üzere artık de sus. İnsanların acılarından prim yapmaya çalışma.
* Eksik kalmamak için yazılmış bir şiir. Ayrıyeten imgeler olmamış. Buram buram samimiyetsizlik kokuyor. Yılmaz Erdoğan on binlerce beşere mezar olmuş topraklar için sanatçı olarak bağırıp çağırıp sesinizi duyurdunuz mu? Avazınız çıktığı kadar zulme “Dur” deseydiniz keşke.
* Uyanmış bana bir şey olmasıncı. Doğayı suçlayıp Muktedire dokunmadan.
* Sanatçı iki ay susmaz, sanatçı aman iki siyasi söz yazmadan kıyıdan köşeden saçma sapan sözleri bir ortaya getirip geriye da o buğulu sesini koyup şiir yazmaz! Sanatçı ne senden olur ne de senin gibilerden. Ali Sunal’dan feyz al da tahminen biraz utanırsın.
* Halkın sanatkarı olma seçeneğini varken her bölümün sanatkarı olmayı tercih eden ne yazarsa yazsın ne yaparsa yapsın… Kıssa işler bunlar…
* Sen niçin bu kadar çabuk ettin reis? Marmara zelzelesini bekleseydin?
* Ne hoş, ne kolay değil mi? 2 ay sonra şiir yazmak, okumak, diğerlerinin acılarından teselli bulmak, diğerlerinin yandığı ateşleri tasvir etme cürretini bulmak! Keşke üniversitede en sevdiğim müellif, şair, komedyen sen olmasaydın. Sen bu olmasaydın, susmuş, dönmüş, sığ… Keşke..
* 1.5 ay sustun artık buğulu sesinle memleketime şiir mi yaptın? Yürü git ya.
* Lisedeyken kanıyorduk sana Mükremin abi, biz büyüdük ve akepelendi dünya, senin delikanlılığın da orada bitti.